Darwin'in "Dikey" Modeline Karşı Uexküll'ün "Yatay" Modeli

Spinoza'dan çok sonraları doğa bilimciler ve biyologlar hayvan dünyalarini duygularla ve etkileme/etkilenme kudretleriyle ilgisinde ele almış, o dönemin biyolojisinde hayvan davranışını bir mekanizma gibi ve fiziğin yasaları çerçevesinde açıklayan yaklaşımlara karşı çıkmışlardır. Bunlardan biri Jacob von Uexküll’dür. Uexküll insanın kendinde şey'i değil de a priori formlar dolayımıyla verilen öznel deneyimlerin şekillendirdiği bir fenomenler dünyasını bildiğini söyleyen Kant'ın düşüncelerinden etkilenmiştir. Kant'ın düşüncelerinden çıkan sonuç, bir insanın dünyası ile bir balinanın dünyasının aynı olmadığıdır. Uexküll bu düşüncelere, bu dünyaların birbirlerinden daha üstün ya da daha zengin olmadıklarını, tersine bu dünyaların birbirleriyle karşılaştırılamaz olduklarını ilave eder; tek bir dünya ve bütün canlılar için tek bir zaman ve mekân söz konusu değildir. Böylece insanı hayvandan daha üstün, insan dünyasını da daha zengin kabul etmenin bir nedeni kalmamaktadır. Uexküll'ün bu düşünceleri yaşadığı dönemde canlıları basitten bileşiğe doğru sıralayan Darwinci dikey modelden farklı olarak çoklu öznelliğe dayanan yatay bir modeldir; bu nedenle dönemine göre oldukça farklıdır.
Uexküll dönemin araştırmalarından farklı olarak memelilerin kanını emen keneyi tür özellikleriyle değil” üç duyguyla tanımlamıştır: Kene ışık duygusuyla bir dalın üst kısmına tırmanır; koku duygusuyla dalin altından geçen memelinin üzerine kendini bırakır, sıcaklık duygusuyla tüysüz ve en sıcak noktayı arar. Uçsuz bucaksız bir ormanda sadece üç duyguyla kurulan bir dünyadır bu; dahası kene üç duyguyla kurulan bu dünyadan bağımsiz olarak anlaşılamaz. Uexküll'ün (Umwelt und Innerwelt der Tiere'de) hayvanları yalıtık değil de yaşadıkları çevre içinde ele alan araştırmaları, doğayı insanmerkezci bakış açısından kurtarmıştır. Klasik bilim tek bir dünya içinde basit organizmalarla bileşik organizmaları hiyerarşik olarak sıralarken, Uexküll, Umgebung (nesnel mekân) ile Umwelti (çevreleyen dünya) ayırarak işe başlamıştır. Uexküll’e göre nesnel olarak belirlenmiş bir çevre (Umgebung) anlamında bir orman yoktur, her varlığın çevreleyen dünyasının (Umwelt) farklılığıyla belirlenen sonsuz farklı ormanlar vardır: orman-koruma görevlisi için bir orman vardır, avcı için, gezgin için, botanikçi için, oduncu için, doğa dostu için, kırmızı başlıklı kız için bir orman vardır: He varlık kendi yaşam alanına içten bağlıdır.

Nazile Kalaycı, Doğu Batı, Sayı 82, sayfa 90-91 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar