Ana içeriğe atla

Dengeyi tutturmak!

Tüm günümüzü (ve yaşamımızın önemli bir kısmını) etkileyen bir denge (ya da dengesizlik) halindedir iş ve yaşamın iş dışında kalan kısmı. Tüm faktörlerinin nasıl olması gerektiğini ciddi anlamda belirlemek her zaman mümkün olmasa da, çoğunun nasıl gelişmesi gerektiğine dair planlar yapabilir ve öyle gelişsinler diye de bir miktar etkileyebiliriz, en azından ben böyle düşünüyorum. Bunu yapabilmek için dikkat etmemiz gereken şeyleri de özel bir sıra gözetmeksizin şöyle sıraladım:

  • Ev ahalisini bir iş hayatınız olduğuna, iş ahalisini de bir özel&ev&aile hayatınız olduğuna ikna edin. “Ne alakası var, zaten öyle değil mi?” demeyin. İşin açıkçası iki tarafta bunu “sorgusuz” kabul etmiş görünürler ama gerçekte durum farklı yaşanabilir. Evdekiler mesai bittikten sonra kafanızda hala “iş” taşıyabileceğinizi düşünmezler, işinizdekiler de “sanki her an aynıymış gibi” sizden hep aynı performansı beklerler. İkisinin bir arada ve ekstradan ciddi bir yüke dönüşmesi an meselesidir. Ama siz tarafları baştan ikna ederseniz, bir süre sonra rahatladığınızı hissedersiniz. Bunun için yapmanız gerekense, her iki hayatınızda da ilişkilerinizde samimi ve açık olmaktan ibaret, kısacası konuşun. Siz konuşmazsanız her iki taraftakiler de boşlukları kendileri doldurur –ki bu sorun yaratabilir.

  • Zamanı akışına bırakmayın. Mümkün olduğunca kendi takviminizi kendiniz yapın ve uymaya çalışın. Dijital dünya siz bunu yapabilin diye bedava asistanlar veriyor emrinize. Hiçbirşeyiniz yoksa bile bir takviminiz ve bir görev listeniz olsun.

  • Günü kaçırmayın. Erken kalkın. Ofise mesai saatinden 30 dakika önce gidin, sabah kahvenizi yudumlarken önce günün haberlerine göz atın sonra da takviminize.

  • Gün içinde başladığınız iş varsa mümkünse bitirmeden çıkmayın, değilse yarınki planlarınıza göz atın ve yarın bitirip bitirmeyeceğinizden ya da zamanında yetiştirip yetiştirmeyeceğinizden emin olun. Bu sizin kendinizi iyi hissetmenize ve bitmemiş işinizi kafanızda eve taşımamanıza yarar.

  • Çıkmadan önceki son 10 dakikanızda takvim ve listenizi gözden geçirin, bir aksilik olmadığından emin olun.

  • Kendinize yatırım yapın hem de sürekli. Sadece mesai dolduran biri olmayın, alanınızla ilgili yayınları ve seminer vs. programları takip edin. Gelişmeler değişim demektir ve değişimi kaçırmak kariyeriniz için iyi değildir.

  • İlgi alanlarınızı genişletin, sadece mesai harcadığınız alanla sınırlı kalmayın, ilişkili alanlara dair de bilgili olun ve bu ilişkili alan tanımlamasını da geniş tutun. Örneğin satış işindeyseniz psikolojiyi, İK’daysanız sosyolojiyi es geçmeyin. Ayrıca ne işle meşgul olursanız olun yönetim üzerine okumalarınız muhakkak olsun.

  • İşinizde yönetici pozisyonunda olmayabilirsiniz ama bu liderlik yeteneklerinizi geliştiremeyeceğiniz anlamına gelmez.

  • İşinizi ezberlenmiş iş süreçleri sırasına göre değil de anlayarak yaptığınızdan emin olun. Tabi işyerinizdeki iş süreçlerini de gözetin.

  • Yeni işlerden korkmayın, eldeki yapabildiyseniz bunu da yapabilirsiniz. Hele ki işin, o ana dek sizin dahil olmadığınız kısımları da yeni iş tanımının içerisine giriyorsa bu fırsatı hiç kaçırmayın. Bunun için para almıyorum diye düşünmeyin ya da bunu ikinci sıraya atın. Unutmayın, bilgi sizinle kalır ve tecrübe oldukça pahalı edinilir.

  • Mali dengenizi iyi ayarlayın, ayağınızı yorgana göre uzatın. Kafanız zamanlı zamansız günü gelmiş fatura yada krediyi nasıl ödeyeceğinize takılmamalı.

  • Kendinize özen gösterin ve kendinizle barışık olun. Bugün giydiğinizi yarın giymeyin, saç modelinizi değiştirmekten çekinmeyin. Ama ne yaparsanız yapın önce kendinize beğendirin. Bu sizin özgüveninize pozitif etki yapar, sizde etrafınıza pozitif enerji verirsiniz.

  • Tabularınızdan arının. Tüm bildiklerinizi sorgulamayı alışkanlık haline getirin.

  • Bir savaşçının hırsına sahip olmanızda hiçbir sakınca yok ama sokak kavgacısı olmayın. Değerleriniz olsun, hin olmayın.

  • Blog yazın. Bu hem sizi düşünmeye ve araştırma yapmaya yönlendirir, hem de kendi değerlerinizi oluşturmanıza yarar.

  • Denge sizin için bir noktada kopmuşsa asla pes etmeyin. Bu hayat boyu pek çok kez başınıza gelecek çünkü. O denge birçok kez bozulacak ve sonra yeniden kendi dengesini bulacak. Yeter ki siz mücadeleyi bırakmayın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: