Sanayide Korona Mesaisi Başlamadan Bitti Mi? Bir “Nasıl Yapmamalı” Vakası…

Geçtiğimiz hafta İstanbul Valiliği önce İstanbul genelindeki tüm sanayi işletmelerinde mesai saatlerinin 07.00-16.00 olarak yeniden düzenlendiğini açıkladı. Gerekçe, şehir genelinde 1 milyon 200 bin olarak açıklanan sanayi sektörü çalışanlarının işbaşı ve paydoslarının düzenlenmesi yoluyla, toplu ulaşımdaki sabah ve akşam belirli saatlerde oluşan yoğunluğu azaltmaktı.

Tabi uygulamanın bu şekilde duyurulması ve başka detaya da yer verilmemiş olması işletmeler için pek çok soruyu da beraberinde getirdi; çalışanları servisle gidip gelen işyerleri dâhil miydi; 16.00’dan sonra çalışma gereği duyulursa nasıl olacaktı; bankalar ve hizmet sektörlerinin saatleri değişmemişti, o halde işleri daha çok bu kurumlarla olabilen beyaz yakalılar için uygulama nasıl olacaktı; ihracatçılar ve yurtdışı şirketlerle çalışanlar için günlük iletişim çok önemli, aradaki saat farkını da düşünerek Avrupa’daki bir şirketle iletişimle çalışma Türkiye saatiyle en erken 10.00 ya da 11.00’de başlayabilir ki bu yurt dışı şirket için mesainin ilk anları demek, yani onlarda bir sabah değerlendirmesi, toplantı hazırlığı vs. yapıyorlarsa görüşmeler otomatikman Türkiye’de öğleden sonraya kalıyor, bu da iletişimle mesai için (16.00’da paydos yapılırsa) hepi topu 2 ya da 3 saat mümkün olacak demek yani yetersiz, bu sorun nasıl aşılabilir vs. Bu sorulara yanıt alma umuduyla Valiliği arayanlar ise 07.00-16.00 saatlerinin kesinlikle esnetilmeyeceği, uymayanlara ciddi cezai yaptırımlar olacağı yanıtını aldılar. Yani sanayi işyerlerinde işbaşı 07.00 olacak ve 16.00’dan sonra kesinlikle çalışılmayacaktı.

Bu ve bunun gibi detay eksiklerinin çokluğu sonucu olsa gerek, geçen hafta Cuma akşamı saat 20.00’da İstanbul Valiliği sitesinde İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun yeni bir basın açıklaması yayınlandı, buna göre işbaşı saati 07.00 olmak kaydıyla akşam paydos zamanını belirleme inisiyatifi şirketlere bırakılmıştı.

Salgının hızla yaygınlaşmasına karşı insan yoğunlaşmalarının önüne geçecek tedbir ve uygulamalara ihtiyaç olduğu şüphesiz bir gerçek, hatta yöneticilerin bu konuda fazlasıyla geç kaldıkları da neredeyse şüphesiz. Bunun da doğrusu “ben yaptım oldu” yerine ilgili tarafları da katarak çözümler üretmekten geçer ama mesai saatlerinin düzenlenmesinde böyle görüşmeler yapılmadığı da (her ne kadar Valilik, basın açıklamasında meslek ve çalışan örgütlerinin isimlerini sayarak aksini söylese de) gün gibi ortada, bunun kanıtı da uygulamanın neredeyse İstanbul’daki sanayi şirketlerinin nasıl çalıştıklarından bihaber kararlaştırıldığının “sonuca bakarak” kesin gibi olması.

“Gene de bunu geçelim, sonuçta pandemi çok ama çok ciddi bir sorun ve insanların toplulaşmasının engellenmesi son derece önemli, o nedenle de gene de uygulamaya olumlu bakmaya çalışalım” diyemeden gelen ikinci basın açıklamasıyla, işyeri paydos saatlerinin şirketlerin inisiyatifine bırakılmış olunduğunun söylenmesi ise uygulamanın amaç ve hedefinden bihaber olunduğunu gösteriyor sanki. Kapanışın 16.00’da mutlak olduğunun söylendiği ilk açıklama sonrası Valiliği ya da Kaymakamlıkları arayanlara “16.00’dan sonra açık işyeri görülürse tutanak tutulur ve ceza yazılır” denmişti. Şehir içindeki işyerlerinin sanayi olanları sabah 07.00’de, olmayanları kendi belirlemelerine göre 07.00-08.00-09.00’da açılacaksa, bunu sabah yoğunluğunda denetleme şansı olmayacaktı zaten, yani denetimin 16.00’dan sonra yapılması mantıklıydı. Ama sonraki açıklamayla paydoslarda şirketlerin inisiyatifine bırakılınca artık bununda imkânı kalmamış oluyordu. Yani aslında uygulamanın geçerlilik süresi ikinci basın açıklamasıyla fiilen sona ermişti.

Şimdiyse iki durum aynı anda yaşanmakta diyebiliriz. Kimi şirketler 07.00-16.00 uygulamasını benimsediler ve uygulamaya başladılar, kimi mavi yakalıları 07.00-16.00 arası çalıştırırken beyaz yakalılarının bir kısmını 08.00-18.00 gibi çalıştırmaya başladılar, bir kısmı da çalışanlarını vardiyalara bölüp öyle çalışıyorlar.

16.00’dan sonra açık kalan şirketlerin bir kısmı bunu ikinci basın açıklamasını dikkate alarak doğrudan yaptılar. Gene de bir bilgi alalım diyerek Valiliği arayanlar ise halen 16.00’dan sonra kesinlikle çalışma olmayacağı, yapanlara ceza uygulanacağı yanıtını alıyorlar. Yani görünüşe göre Valilik, İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kararına uymamayı tercih etti, belki de ikinci karara uyduğu takdirde uygulamanın amaç ve hedefinin ortadan kalkacağını düşündü onlarda.

Pandeminin ortasında trajikomik bir “tedbir” hikayesine dönüşmüş bu uygulama denemesi, kısa sürede doğru işler hale gelmezse, herhalde iyi bir “nasıl yapmamalı” örnek vakası olmaya aday olabilir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar