Putların Alacakaranlığında, Friedrich Nietzsche

Putların Alacakaranlığında

Putların Alacakaranlığında by Friedrich Nietzsche

Her insan arada sırada Nietzsche okumalı. Düşüncesine katılsa da katılmasa da, o kabulleri reddedişin estetiğinin hatırına ve elbette kendi hayatında da zaman zaman o reddediş estetiğine yer verebilmesi umuduyla, her insan arada sıra Nietzsche okumalı.

Sırf şunu okumak için bile değer:
"Aktör, pandomimci, müzikçi ve lirik şari, huyları, tabiî özellikleri bakımından, birbirleriyle etle tırnak gibi bağlantılı ve esas itibariyle aynıdır. Yalnızca basamaklı olarak özelleşirler ve birbirlerinden ayrılırlar. Hatta, birbirlerine zıt konumlar kazanacak kadar. Lirik şair müzikçiyle, aktör ise dansçıyla, en uzun süre birleşik durumda kalırlar. Mimar, ne Dionysius'çu, ne de Apollon'cu durumu temsil eder. Burada söz konusu ve mevcut olan şey, dağları bile harekete geçiren güçlü bir irade fiili, sanatsal dışa vurumu gerektiren güçlü irade coşkusudur. En güçlü insanlar, her zaman mimarlara ilham kaynağı olmuşlardır. Mimari daima güçten ilham alan kişidir. Nüfuz ve cazibeye karşı duyulan gurur ve kazanılan zafer, kudret iradesi, bir binada kendilerini görünür kılmaya çalışırlar, mimarî, bir tür gü. retoriğidir. Form'u bakımından gerek ikna edici, hatta aldatıcı; gerek gözle görülür bir şekilde hükümran ve buyurgan bir güç retoriği. En yüksek güç ve güvenlik duygusu, ifadesini, işte bu muazzam, azametli stilde bulur. Artık ispatlanmaya gerek duymayan; cevap vermekte ağır davranan, ağırdan alan; etrafından hiçbir tanık olmadığının bilincinde olan, her türlü muhalif güçten habersiz, sadece kendisini dinleyen, kaderci, hukuklar üstü bir hukuk olan güç; muazzam stil form'unda kendiliğinden konuşan şey; işte budur."

View all my reviews

Yorum Gönder

0 Yorumlar