Deprem!..

Bir kez daha depremle uyandık ama bu son deprem bizi gerçekten uyandırdı mı, onu da zamanla anlayacağız. Her şey çok sıcak henüz, daha hâlâ kurtarılmayı bekleyenler var, kış ortasında geceyi sokaklarda geçirmek zorunda kalıp birazcık battaniye sıcaklığına, bir sıcak çaya, ihtiyaç duyanlar var, akraba, ana, baba, kardeş, evlat acısını sindirememiş, hiç sindiremeyecek olanlar var. Gözümüz haberleri tarıyor, bir umut… İzlemeye de yürek dayanmıyor…

2007’de yapılmış Hatay Havaalanı yıkılmış… 2001 sonrası hatta 2010 sonrası yapılmış binalar da yıkılmış… Kamu binaları da yıkılmış… The New York Times yazmış “deprem bölgesinde on beşe yakın hastane yıkıldı” diye… Oysa 1999 depremini yaşamış, akıllanmıştık. Deprem yönetmeliğini de yenilemiş, kuralları sıkılaştırmıştık. Akıllanmıştık hani…

1999 depreminde en önce asker, sonra AKUT başta sivil gönüllülerle halk, en sonda devlet gitmişti deprem bölgesine. Şimdiki iktidar çok eleştirdi bunu, her fırsatta gidemediler, yetişemediler dedi. Doğru söyledi. Yollar, köprüler yaptılar. AFAD’ı kurup geliştirdiler. Hazırız dediler. “1999 depremi sonrası alınmaya başlanan deprem vergilerini nereye harcadınız?” diye sorulduğunda, “gerekli yerlere harcandı” dediler. 38 milyar doları aşkın deprem vergisi (ÖİV) toplandığı hesaplanıyor bugüne dek.

Havaalanı kullanılmaz durumda, yollar kullanılmaz durumda, viyadükler yıkılmış, hastaneler yıkılmış… Gain Tv’de Mirgün Cabas’ın canlı yayın konuğu Deprem Mühendisi Prof. Dr. Haluk Sucuoğlu, kentsel dönüşümün çok masraflı ve kârı olmayan bir iş olduğunu, tek başına devletin başa çıkmasının güç olduğunu, her şeyi yeniden düşünüp planlamak gerektiğini söyledikten sonra ekledi, “depremin maliyetinin 50 milyar dolar olacağı hesaplanıyor, keşke bu parayı harcasaydık da bu dönüşümü yapsaydık, bu para buna yeterdi, insanlar da ölmezdi!” Deprem vergisiyle bugüne kadar toplanan para 38 milyar dolarmış!

Bir arkadaşım, “bizde ahlak sorunu var, bizim mühendisimiz, mimarımız, müteahhidimiz…” Doğruluk payı vardır muhakkak ama her şeyi dürüstçe yapan ideal bireylerden oluşmuş ideal bir toplum olduğumuzu kim söyledi ki… Kurallar ve kurallara uymayanlara yaptırım uygulama yetkisiyle donanmış devlet, bunun için var zaten. Ahlak, seçimliktir nihayetinde ve iktidar, her ne kadar vergi kanunlarıyla bütçe kanunu, toplanan vergilerin havuzdan bütçenin her kalemine harcanabilmesine izin veriyorsa da, depreme karşı alınacak önlemleri ve kentsel dönüşümü finanse etmek amacıyla alındığı söylenen deprem vergileriyle toplanan bedeli, açıklanan amacına uygun harcamayı seçseydi ahlaki bir seçim yapmış olurdu.

Şimdi yeniden ama bu kez deprem fonu kurulması gerekeceği konuşuluyor. Herhalde başka türlü de olamayacak. Ama umarım bu kez başka türlü kullanımlara, suiistimallere açık kapı bırakmayacak şekilde kurgularlar da, bir kez daha böylesi felaketleri böyle yaşamayız.

Deprem, doğanın işi. Ölümlere sebebiyet veren binalar, o binalara sebebiyet veren de işini layıkıyla, yapması gerektiği gibi yapmayanlardır. Geçmiş olsun deyince geçmiyor işte…

Yorum Gönder

0 Yorumlar