Uygarlıkların Grameri

Toplumlarda yaygın tarih bilgisi, güncel aidiyetlere göre verilmekte ve alınmakta. “Millet” eksenli ya da “din” eksenli gibi. Bunun sonucunda da biz tarihi ya devletler üzerinden ya da inanç eksenli ama gene devletler üzerinden okuruz.

Bunun karşısında bir diğer yaygın tarih okuma biçimi de Marksizm akımıyla birlikte önce sınıfsal çatışmalar, ilerleyen zamanlar içinde buna emperyalizm olgusunun dâhil edilmesiyle birlikte “halklar (ve halkların devletleri) üzerinden olanıdır.

Fernand Braudel’in “Uygarlıkların Grameri” çalışması ise tarihi “uygarlıklar” eksenli okumayı öneriyor.

Önce “uygarlık” kavramının kapsamına değinen Braudel, ardından Avrupalı olmayan uygarlıklar (İslamiyet ve İslam Dünyası, Afrika, Uzakdoğu)’yu ele alıp sonrasında Avrupa (Batı anlamında) başlığı altında önce Kıta Avrupası’na, oradan Amerika’ya ve son olarak da sosyalist Avrupa’ya bakıyor, (kitabın yayınlandığı tarih 1962 bu arada).

Braudel’e göre uygarlık; mekânlar, toplumlar, ekonomiler ve zihniyetler toplamıdır. Bu haliyle de aslında uygarlıklar, bizim yaygın bildiğimiz tarih bilincimizi şekillendiren tüm o milletlerin, devletlerin ve çatışmaların içinde şekillendiği zeminlerdir, bu çatışmaların o zeminleri de değiştirdiği olgusunu unutmadan elbette.

‘İnsanın’ tarihini farklı ama çok daha nesnel bir zemin üzerinden okumak isteyenlerin kesinlikle kitaplıklarına katmaları gereken bir kitap.

Yorum Gönder

0 Yorumlar