Ana içeriğe atla

Kaliteli zamanın kalitesini siz belirlersiniz!

Hafta sonu sabahı erkenden uyanıyorsunuz, tam da istediğiniz gibi. Kendinize bir kahve yapıp vücudunuzun ve zihninizin uyanışını keyifle hissediyorsunuz. Ardından gününüzün ilk programı ve her sabahın rutini, okuma zamanınız geliyor. Kitabınızı ya da derginizi alıp kahvenizi yudumlarken kendinizi sayfalara bırakıyorsunuz. Günün en verimli saatlerine girerken, neredeyse her sayfada aklınız yeni bir şeyi fark ediyor, bir yandan okurken bir yandan da kafanızda sürekli bir şeyleri evirip çeviriyor, analiz ediyorsunuz.

Sonrasında bir ara veriyorsunuz, kahvenizi yeniliyorsunuz ve aradan istifade edebileceğinizi düşünüp internetten takip ettiğiniz bir dizinin kaldığınız bölümünü açıyorsunuz. Bölüm bitince bir bölüm daha, sonra bir bölüm daha…

Sonra bir yerde dizi izlemekten “yoruluyorsunuz”, arada bir yerde kahvaltınızı da yapmış oluyorsunuz ve onun da tüm ağırlığı üzerinize çöküyor. Sizde bu sefer bilgisayarda sevdiğiniz bir oyuna girişiyorsunuz.

Sonra yeniden diziler, yeniden oyun, arada haberlere bakıyorsunuz ama bu çok yorucu olmaya başlıyor, dönüp yeniden dizilerle oyunlarla devam ediyorsunuz… Sonra gün akşama dönüyor… Gün boyu hareketsiz kalmanın sonucu yedikleriniz ve içtikleriniz vücudunuzu iyice ağırlaştırmış, hiçbirşey düşünmeden sadece baktığınız o diziler ve refleks oyunlardan başınız ağrımış bir şekilde yatağa gidip uyuyorsunuz.

Koca bir günü böyle yaşadıysanız büyük hata yaptınız, aslında bir günü çok da ucuza harcadınız demektir. Çünkü günün sonunda kendinize kattığınız, çok az. Ama bugünlerde hayat çok hızlı, değişim artık baş döndürücü. (Bunu bilirken böyle bir gün geçirmek de, kim bilir, belki değişimin yarattığı baş dönmesinden kaçmak içindir).

Hayatınızda kendi rutininizi yakaladığınızı ve sonuna kadar bununla yaşayabileceğinizi düşünüyor olabilirsiniz ama yanılıyorsunuz. Koşmazsanız, hiç şansınız yok, geride kalacaksınız ve rutininiz kısa zamanda artık size yetmemeye başlayacak.

Kaliteli zaman mı dediniz. O zaman kendi programlarınızı yapın ve ona uyun. İyi başladığınız günü berbat etmeyin. Nefeslenin ama bu yeniden koşmaya başlamanız için gereken gücü ve zindeliği toplamak için olsun.

Ve seçici olun, bunu derken kalıplardan bahsetmiyorum. Ne istiyorsanız onu yapın, hangi diziyi seviyorsanız onu izleyin, oyun seviyorsanız oynayın, ailenizle zaman geçirin, gezmek istiyorsanız çıkın dolaşın hatta vaktiniz ve imkânınız varsa seyahatler yapın.

Ama aklınızın, sorgulamayı ve analiz etmeyi bırakmasına izin vermeyin. Bunu hissettiğiniz anda, o an her ne yapıyorsanız, bırakın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: