Ana içeriğe atla

İkinci Makine Çağı ve Kötülük Şarkıları


İkinci Makine Çağı

“Zekâ testleri çözmek veya dama oynamak gibi konularda bilgisayarlara yetişkin insan becerisi kazandırmak kolayken onları, algı ve hareket kabiliyeti gibi konularda 1 yaşındaki bir bebeğin becerisine ulaştırmak zordur.”

Robotikçi Hans Moravec, sonrasında “Moravec paradoksu” olarak isimlendirilen bu saptamayı 1988’de yapmış. Boston Dynamics’in geliştirdiği robotların videolarını izleme imkânı bulduysa, eminim biraz farklı düşünüyordur.

İkinci Makine Çağı, Erik brynjolfsson ve Andrew McAffee tarafından 2 binli yılların sonuna doğru yazılmış. Bugünün iletişim çağında farkında olduğunuz gelişmeyle kıyaslayınca bu kadar kısa zamanda bile kitaptaki bir kısım iddiaların şimdiden aşılmış olduğunu görebiliyorsunuz. Buna rağmen kitap, gelişen teknolojinin etki alanının nasıl da hızla genişlediğini ortaya koymak açısından iyi işlenmiş.

Öte yandan, muhtemelen yazarların satranç tahtasının ikinci yarısını adımlamaya başladığımız şu sıralarda, bilmediğimiz sularda neler olabileceğini kestirebilmek açısından da bir nefeslik geriye bakmak faydalı olabilir.

Kötülük Şarkıları

“Bu dünyada ve insanda olduğunu inkâr edemeyeceğimiz kötülük problemi, her zaman öteki ile aramızda durur; öteki ile ilişkimizde açığa çıkar.”[i]

Kötülük üzerine hepimiz bir şeyler söyleyebiliriz. Ama belki de, aynı anda üzerine hem en çok konuşulan hem de konuşmaktan en çok sakınılandır kötülük. Her an bir yerlerden çıkabilmesi ihtimalinden korktuğumuz, varlığıyla “mutlak Tanrı” inancını belki de en çok sorgulatan ama en çok da birbirimize yapabileceklerimizin sınırının olmayabileceğini düşündüren; kötülük. Kim bilir, belki de en çok kendimizi sorgulamalıyız.

Doğu-Batı Dergisi’nin 70. Sayısı, tüm bunları konu edinmiş kendisine. Tamamen düşünsel ve felsefi bir tartışma yürütmüş olmasına rağmen ürpererek okudum.


[i] Berrak Coşkun, Doğu Batı, Sayı:70, sayfa:29


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: