Ana içeriğe atla

Beyrut'taki patlama neyi gösterir?


Beyrut Limanı'nda depolanmış 2750 kg. amonyum nitratın, internette dolaşan bir detaya göre 100 mil açıktaki Kıbrıs'tan bile duyulacak şekilde patlaması ve limanla birlikte Beyrut'un üçte birini tahrip etmesi, Lübnan ve Ortadoğu'nun genel iklimini düşününce üzerine çokça konuşulacak, üzerine onlarca serinkanlı ama belki çok daha fazla da spekülatif ve manuplatif değerlendirme yapılacak bir gelişme. Mozambik'li bir firmanın altı yıl önce verdiği siparişin Gürcistan'dan bir Rus gemisiyle yola çıktıktan sonra neden Beyrut'a parkettiği ve hem yükün hem de geminin unutulduğu(!) bilgisi, komplo teorileri için bulunmaz malzeme gibi duruyor. Bir de bunu Celal Talabani'nin "yemeğe davetliyseniz ve davetli listesinde adınızı göremezseniz bir de yemek listesine bakın" diye tarif ettiği Ortadoğu siyasetiyle birlikte düşünürseniz...

Ama hemen şu an ortaya çıkmış ve çok da net bir gerçek var aslında, o da Lübnan'da aslında toplumla ve kurallarla bütünleşik bir devlet mekanizmasının olmadığı. Daron Acemoğlu'nun "Ulusların Çöküşü" kitabını okuyanlar hatırlayacaktır. Orada ki temel tez, toplumu oluşturan bireylerin gelişmelere müdahil olabileceği ve bu sayede denetim ve kontrol sağlayabileceği mekanizmaların oluşmasının önüne geçmemek ve devletinde bu mekanizmalarla ilişkili kurumlaşmasını sağlamak üzerineydi. Acemoğlu'na göre bu sayede devlet ve toplum birbirleriyle ilişki içerisinde gelişmenin senkronizasyonunu yakalayabileceklerdi, ki Batı ülkelerinde de bu böyle olmuştu.

Lübnan'da ise anlaşılan o ki, 2750 kg. amonyum nitratın altı yıldır limanda beklediği bilgisi paylaşılmamış bile. Lübnan'ın etnik kimliklere göre paylaştırılmış yönetim ve bürokrasi yapısı, devlete bağlı resmi ordudan daha güçlü milis örgütlenmesi vs. ayakta ama devlet en az altı yıl önce aslında yıkılmış.

Devletle toplumun ilişki ağlarını koparır, toplumun yönetime katılımını engeller, devleti bir "güç odaklanması" gibi algılar ve o güçle toplumu yukarıdan aşağı yönetmeye, herşeyi yukardan belirlemeye kalkarsanız, bunun sonunun nereye varabileceğinin bir işaret fişeği gibi de okunabilir Beyrut patlaması.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: