Fantastik süper kahramanlar konulu filmler de ana akım
bildik Marvel çizgisi aslında. Bu çizgide kahramanlar (ya da bir şekilde süper
güçler “bahşedilenler” mi diyeyim bilemedim) saf derecesinde iyiler, kötü
yanları en çok “yaramazlık / hınzırlık” gibi / kadar. DC biraz bundan farklı, o
evrende kötüler daha sahici ve kahramanın da zaafları olabiliyor. Bir de sadece
hasbelkader bahşedilmiş güçleriyle ortada dolanmayanları da var Batman gibi.
Son derece stratejik düşünüp planlar da yapıyorlar.
Süper kahramanlığın “bir tür Tanrı” mertebesine erişmesi, karşıtlarını
da yaratıyor elbette… Anti kahramanları… Son örneği Harley Quinn oldu popüler
mecrada ama biraz zorlarsak Joker’de fena sayılmaz.
Whatchman burada nerede? Galiba olabilecek en insansı
normaller arasında bir yerde, -tabi kostümlü kahraman olayının izin verdiği
ölçüde –ki cidden tutturması zor bir çizgi olmalı.
Filmini de izlemiştim uzun zaman önce ama dizinin 1. Sezonu bitince
dönüp yeniden izlemedim[i].
Ama 1986-1987 arası DC’nin 12 sayı olarak yayınladığı çizgi dizinin en ilgi
çeken ve beğenilen karakterinin Rorschach olup çıkması kendi başına tahlil
gerektiren bir durum olabilir. Sonuçta eserin yaratıcısı Alan Moore, V for
Vendetta’nın da yaratıcısı bir anarşist ama Watchman’ın en çok sevilen
karakteri anti komünist ve milliyetçi Rorschach.
Dizi de ise Rorschach’ın adı var sadece ve de yüzü… Rorschach
maskeleri takıp kendilerine 7. Süvari alayı diyen paramiliter bir grup,
siyahilerin yeniden köle olduğu bir Amerika için savaşıyorlar. Neden acaba?
Yapımcılar Whatchman’ı Alan Moore’ın arzu ettiği bir algı çizgisine mi
getirmeye çalışıyorlar. Bir de tabi filmde Vietkong’u yokedip Vietnam savaşını
Amerika için kazanan Dr. Manhattan’ın “pişmanlık” açıklaması var…
Kısaca, “herkes hata yapar ve bedelini kendisi öder ama gücü
ellerinde tutanlar hata yaparsa bedelini çok kişi öder, belki kendisi hariç”
desek…
0 Yorumlar