Yeni bir hatırlama kültürüne doğru

Türkiye’nin ilk seçimlerde bir hükümet değişikliğine gideceği ve bu değişikliğin beraberinde, rejimde ciddi reform/restorasyonları da getireceği belli oldu. Bu reform/restorasyonların ne derece olacağı/olması gerektiği de –derecesine göre- ana akım muhalefet (millet ittifakı) ile millet ittifakının dışında kalan muhalefetler arasında tartışılıyor.

Bu tartışma konularından birisi de “geçmişle” hesaplaşma. Bir “hesaplaşma” olacağında herkes hem fikir ama bunun hangi dönem ya da dönemleri ve hangi uygulama ve sonuçları kapsayacağı “şimdilik” belli değil. Burada da ana akım muhalefet hesaplaşmayı Ak parti dönem ve uygulamalarının bir kısmı ile sınırlı tutmayı öne alacak gibi görünürken, ittifak dışı muhalefet ile demokrat ve liberal aydın kesimler "bir sonuç olarak Ak Parti dönemine” yol açan daha uzak geçmişle de hesaplaşmak gerekeceğine vurgu yapıyorlar.

Buda bizi “geçmişi hatırlama” kültürüne getiriyor. Neyi ne kadar hatırlamak ya da “unutmak” gerekir? Ya da hatırla(mış)/unut(muş) gibi yapmak?...