Enflasyon
Dünya genelinde (daha doğrusu Türkiye hariç) kontrol altına
alınmaya çalışılan enflasyonun bir talep yanı, bir de maliyet yanı var. Şimdi
uygulanan faiz artırımları vs. önlemler esas olarak talep enflasyonunu
dizginlemeye dönük. Maliyet enflasyonunu kontrol altına almak ise ya maliyet
artışlarının durması ya da yeni maliyet düzeyinde talebin yeniden bir noktada
kesişmesi gerekir.
Maliyetlerdeki (kastedilen emtea maliyetleri) artışın
görünen nedenleri ağırlıkla Rusya-Ukrayna savaşında daha doğrusu Rusya’nın
Ukrayna’yı işgale kalkışmasında gizli. Öte yandan Covide karşı tam kapanma
politikasında ısrar Çin’in ekonomik yavaşlama içerisine girmesine ve orada
kalmasına neden olurken düşen emtea talebi ise emtea fiyat artışlarını bir
nebze baskılıyor.
“Bu arada ABD ve Batı’nın asıl
derdinin Çin’le olduğunu, Rusya’nın tabiri caizse kendini bir anda ortalık yere
atıverdiğini, Rusya meselesi sönümlendikten sonra yeniden Çin’e döneceklerini;
yani, Çin kaynaklı emtea-talep-daralma-fiyat-yükselme etkenlerinin gelecek
yıllar için jeopolitik açıdan satın alındığını kayıtlara geçelim.”
Şimdi ise (Rusya-Ukrayna
savaşının Ukrayna’nın doğusuyla sınırlanıyor gibi olması, tahıl koridoru
anlaşması vs. etkenlerin de etkisiyle) dünya genelinde emtea endeksinde bir
düşüş bekleniyor. Olursa buradaki bir düşüş enflasyonda da düşüşe yardımcı
olur. Öyle olunca da özellikle ABD ve AB tarafında parasal sıkılaşma bir süre
sonra hız keser, buda genel ekonomik toparlanmayı (yeniden büyüme anlamında)
olumlu etkiler, diye bir bakış kendini hissettiriyor.
Kripto
Binance, -muhtemelen FTX’in tüm piyasayı aşağı çekmesinin
etkisiyle- zor durumdaki kripto projelere “yardım etmek” (siz buna satın almak
deyin) amacıyla 1 milyar dolarlık bir kurtarma fonu oluşturacağını açıkladı.
Niyet okumayalım tabi ama bu yolun sonunda Binance, kripto
sektörünü tek başına forse eden bir yapıya dönüşecekmiş gibi geliyor. Hem
piyasa yapan, belirleyen (regülatörlerin dikkatine) hem de piyasaya girişin en
dar boğazını elinde tutan bir yapı.
Teknolojinin, yerleşik yapılara karşı yıkıcı meydan
okumalarının kendi zorbalarını yaratabilme potansiyeli de var ama tabi hala
yaratmamışsa.
Otomotiv ve ÖTV
Otomotivdeki yeni matrah belirlemeler sektörü pek de mutlu
etmedi. “ÖTV matrahında yapılan güncellemeye ilişkin yorumlarda bulunan Otomotiv
Distribütörleri Derneği (ODD) Başkanı Ali Haydar Bozkurt, "Bugün
yapılan matrah güncellemesine göre, birkaç model dışında alt vergi dilimine
düşen araç olmadığı görülmektedir. Yapılan matrah güncellemesinin müşterilerin
ve sektörün beklentisinin gerisinde kaldığı görülmektedir" ifadelerini
kullandı.
Bir rivayet, ithal otomobillerin satışının –ve dolayısıyla
döviz çıkışının- önüne geçmek için ÖTV indirimlerinin bu kadar beklentinin
gerisinde yapıldığı şeklinde. AB Gümrük Birliği anlaşması ile DTÖ kuralları
gereği ÖTV ayarlamasını marka-menşei bazında yapamadıklarından, bu şekilde
genel bir düzenleme yapmışlar.
TCMB, Döviz,
Liralaşma
TCMB’nin “liralaşma” stratejisi kapsamında bankalara “döviz
mevduat oranlarına göre yeni ceza/komisyon” uygulamasında ki son düzenleme
(yüzde 3’ten yüzde 8’e) kendi kulvarında tartışılıyor zaten ama ben başka bir
şey söyleyeyim:
Böylesi bir uygulamanın (yani mudi için döviz mevduat hesabı
açmak da hiçbir sorun yok ama açarsa banka ceza öder), hem paranın konvertibilite
hem de mudiyi döviz mevduat hesabı açmasın diye ikna etmesi beklenen bankanın
böyle bir iknaya teşvik edilmesinin ve de ayrıca bankanın mudiyi yönlendirirken
manipülatif davranma sınırının fazlasıyla belirsizleşebileceğini (banka(cı)nın
mudiye “bence USD hesabı açmayın, paranız değerini kaybedebilir orada, zarar
edebilirsiniz, size TL vadeli verelim, daha çok kazanırsınız muhtemelen”
dediğini düşünün) ve bunun da ciddi hukuki sonuçları olabileceğini sanıyorum. Bunu
ben sanıyorsam, illaki bankalarda bir ihtimal olarak düşünüyorlardır ve bu
nedenle de ben bankaların ilerleyen günlerde “döviz mevduata eksi faiz” gibi
uygulamalarla bir kısım döviz mevduatını kovabilecekleri ihtimalini de bir
düşünce egzersizi olarak şuraya kaydetmiş olayım.
KKM’de bir ilk olarak azalışın, bir “çıkışı” işaret edebiliyor
olacağını (KKM’deki para çıkarsa muhtemelen dövize dönmek ister) ve yüzde 71-72
gibi bir ortalamada yenilenen sendikasyon oranlarının da bankalara bu noktada
bir parça hareket serbestisi oluşturabileceğini düşünerek (biraz daha az dövize
ihtiyaçları olacak) yazıyorum bunu.
Ha bunun sonunda Tahtakale’den yastık altına nasıl bir kanal
oluşur? Onu da görürüz artık.
0 Yorumlar