Güce Aç Yöneticiler

Northwestern Kellogg School araştırmacılarının yaptığı ankete göre, diğerlerinin üzerinde otorite kurmaktan hoşlanan liderler, konumlarının tehlikeye girdiğini düşündükleri durumlarda yüksek yetenekli astlarının başkalarıyla bağ ve ortak ilişkiler kurmalarının önüne geçmeye çalışıyorlar. Araştırmacıların bulgularına göre her lider aralarında takdir edilmenin de olduğu birçok faktörle motive olabilse de çoğunluğu en azından kısmen de olsa baskınlıkla motive oluyor.[i]

Bur tarz davranışların yol açabileceği sonuçlar; tartışılabilir elbette ama temkinli bir öngörüyle, kimi durumlarda ve kimi yöneticilerde[ii] bunun, kurumun[iii] gelişmesini engelleyen bir sonuca ulaşması gayet mümkün.

Buna karşın Jim Whitehurst[iv], “kazanılmış saygı”nın önemini vurguluyor.[v]

Makalenin tamamını ayrıca okumanızı öneririm, ben kısaca Whitehurst’un, “saygıyı gerçekten kazanmak” için önerdiği metotları aktarmakla yetineyim ve bu arada kişisel notlarımı da aktarmış olayım:

  • “Patron böyle istiyor” gibi sözler ve hiyerarşideki üst düzey isimlere vurgu yapmaktan kaçının.[vi]

  • Büyük çaba ve katkı gösteren insanları topluluk önünde tebrik edin.

  • Nüfuzunuzun hiyerarşideki pozisyonunuzdan (veya ayrıcalıklı bilgiye ulaşım hakkınızdan mı) geldiğini, yoksa kazandığınız saygınlıktan mı ileri geldiğini gözden geçirin.

  • Proaktif olarak geri bildirim ve belirli bir konu hakkında yeni fikirler isteyin.

  • İyi çalışan bir ekip üyesini ilginç bir görev ile ödüllendirin, bu görev özellikle onun uzmanlık alanında olmak zorunda değil.


[i] HBR Şubat-Mart 2016 s. 22.

[ii] Kimi durumlar ve kimi yöneticiler diyorum, kişilik faktörü önemli geliyor bana çünkü.

[iii] Benim “Kurum”dan kastım ama şirketler ama genel olarak tüm kurumlar için benzer olduğunu da düşünüyorum.

[iv] Jim Whitehurst; dünyanın önde gelen açık kaynak girişim IT ürünleri ve çözümleri sağlayıcısı Red Hat’in başkan ve CEO’su ve The Open Organization (HBR Press, 2015) kitabının yazarı.

[v] HBR Şubat-Mart 2016 s. 28.

[vi] Whitehurst’un kulakları çınlasın ama Bizdeki “patron” şirketlerinde sahiden bazı şeyler (pek çok şeyler) patron öyle istediği için yapılır, buda aslında umduğunuz saygınlığın bir numaralı düşmanıdır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar