Ana içeriğe atla

Süper Kahramanlar Birbirine Girmiş

Tanıdığım ilk insanüstü yeteneklere yetenekleri olan kişi siyah beyaz tek kanallı televizyon zamanından, Altı Milyon Dolarlık Adam’dı. Aslında oldukça hızlı olması gereken o atlayıp zıplamalar bir de dizi de ağır çekim verildikçe nefesim kesilerek izlerdim adeta. (Bu ağır çekim gösterme olayı sanırım o zaman bilgisayar efektleri filan, teknolojinin şimdiki gibi olmayışındandı galiba).

Sonra, galiba ortaokula giderken Superman çizgi roman olarak yayınlanmaya başlamıştı, (ilk sayısını alamamıştım ve çok üzülmüştüm, şimdi hiçbiri elimde yok ve gene çok üzgünüm).

Uçan adamın bir yumruğu ilerde, öteki yumruğu dirsekten kırılmış göğüz hizasında, bir dizi karnına çekilmiş halde resmedilen karakteristik uçuşunu kağıtlara çizip kartonlara yapıştırıp evin içinde uçururdum (80’ler işte).

Herhalde o dönemlerden içimde bir şeyler kalmış olmalı ki, halen süper kahraman filmlerini izlemeyi seviyorum, ama belki de uzun bir süredir çizgi roman okumadığımdan, Marvel (ya da DC) evrenine dair pek bilgim yok. Bu yüzden Kaptan Amerika – Kahramanların Savaşı’nı sanırım bir parça mevzudan bihaber gözle izlemiş oldum. Öyle izleyince de biraz dışında kalmış hissettim.

Koltuğu biraz daha geriye itip de araya biraz daha mesafe koyunca başka şeyler görmek de mümkün olabilir. Gücü olanların güçlerini sorumsuzca kullanmasının masumlara zarar verebileceği fikri için buna ihtiyaç yok, film bunun üzerine kurulmuş nasılsa. Ama güvenlik için özgürlükten vazgeçilmeli mi? Ya da bürokratlara güvenmeli mi? gibi bir takım 21. Yüzyıl Amerikan menşeili tartışmaların uzantılarını görebilirsiniz. Ve elbette bunun net bir cevabı verilmiyor filmde ama özgürlük diyenler birazcık öne çıkıyor sanki (ya da siz bunu Green Card reklamlarında hep sunulan “sokakların” Amerikan yaşam tarzı ile aslında Amerikan Devleti diye de okuyabilirsiniz).

Neyse!.. Gene de fena film diyemem ama bu kez benden çok süper kahramanların alternatif evrenine dair benden daha çok bilgisi olanlara hitap ediyor sanırım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: