Ana içeriğe atla

Odaklanmış beyin çalışır, siz bile fark etmezken!


Freud’un Rüyaların Yorumu kitabının yedinci bölümü yanan ölü çocuk rüyasıyla başlar. Rüya da bir baba, hasta çocuğunun yatağının başında gece gündüz nöbet tutmuş ama çocuk maalesef ölmüş. Baba bitişik odaya geçip uzanmış ama hem çocuğunun mumlarla aydınlatılmış odasını görmek için kapısını açık bırakmış hem de ölü çocuğun başında dua ederek nöbet tutması için bir adam görevlendirmiş. Uykuya dalan baba rüyasında çocuğunu görmüş, çocuk basasının kolunu sıkmakta ve “baba, görmüyor musun, yanıyorum” demekteymiş. Birden uyanan baba, çocuğun başında dua etmesi için bıraktığı adamın uyuya kaldığını ve uyku haliyle elini çarpıp devirdiği mumlardan birinin çocuğun üzerindeki örtüyü henüz yeni tutuşturduğunu görüp söndürmüş.

Çoğumuzun iş hayatında, günün sonunda bir işi uğraşıp yapamadığımız, bir hesaplamayı tutturamadığımız, bir analizi sonuca ulaştıramadığımız, sonun da vazgeçip bıraktığımız ama ertesi günün sabahında çok kısa sürede sonuçlandırdığımız anların olduğunu varsayıyorum. Yukardaki rüya aktarımı da bana bunu hatırlattı. Bence insan, farkında olmadan olasılıkları hesaplamaya devam edebilen bir beyin yapısına sahip. Uğraştığı konuya yeterince odaklanmasının bunun tetikleyicisi olduğunu sanıyorum.

Rüyada ki baba da, ölmüş olmasına rağmen çocuğunun zarar görmemesine fazlasıyla odaklanmış durumdaydı. Kendisi bitişik odaya çekilip yerine dua etmesi için bir adamı bıraktığında da adamın uyuklayabileceği ve -belki adamın dua kitabını okuyabilmesi için- konumlanışıyla yanan bir mumum eline yakın duruyor olduğunu bunun bilincinde olmasa da hesaplamıştı.

Ortalama bir hayat süren bir kişinin her gün 3 bin kadar karar verdiğini ve bunların çok büyük çoğunluğunu da düşünmeden, öğrenilmiş bir şekilde verdiği biliniyor. Bu kararların bir kısmı basit ve gündelik aksiyonlarla ilgili (yemek yemek, sokağı geçmek, oturmak vs.) olurken, bir kısmı da hem bedensel korunmaya hem de Freud’un rüyasındaki gibi odaklandığı bir konuyla ilgili problemleri çözme konusunda olabilmekte.

Yani beynimiz, eğer yeterince odaklanabilir ve nöron çeşitlemesi anlamında yeterince besleyebilirsek, sandığımızdan çok daha fazla çalışabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Online Satış İadelerinde Gider Pusulası İmzasız Düzenlenebilir

Gider pusulası, Vergi mükellefi olmayanlardan satın alınan ürün ve hizmetlerin belgelendirilmesi ve muhasebe sistemine kaydedilmesi için düzenlenen evraktır. Aynı zamanda tüketicilere satılan ürünlerin iade alınması durumunda da gider pusulası düzenlenir. Yani gider pusulası, fatura hükmündedir. Gider pusulasının şekil ve usulüne ilişkin açıklamalar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 225 Sıra No'lu VUK Genel Tebliğinde yapılmıştır. Buna göre: ·          Gider pusulaları, mükelleflerce matbaalara bastırılır ya da notere onaylattırılır. ·          Gider pusulası iki nüsha şeklinde düzenlenir. İki nüsha düzenlenmeyen ve gider pusulasında yer alması gereken bilgilerin eksik yazılması durumunda gider pusulaları düzenlenmemiş kabul edilir. ·          Gider pusulalarının bir nüshası işi yapana ya da ürünü satana verilir, diğer nüshası ise düzenleyen kişi tarafından muhafa...

Misli Mal ve Misli Olmayan Mal Ayrımı

Özellikle hukukta karşımıza çıkan kavramlardan biri misli mal ile misli olmayan maldır. Muhasebede de vergi konularında rastlarız bu kavramlara. Çok kolay kullandığımız bu iki kavramı kısaca tanımlayalım:

Dizilerin kıyafet sponsorları KDV’ye tabi mi?

  Fotoğraf Balat Oyuncak Müzesinde çekilmiştir. Markalar için en maliyetsiz reklam çalışmalarından biri, bolca bulunan tv dizilerine sponsor [1] olmak. Dizi de oyuncuların kullandığı eşyalar, giydikleri kıyafetler, yemek yedikleri restoranlar vs. genel de sponsordur. Ürünler genellikle geçici süreyle verilir ve iade alınır. Karşılığında da dizinin sonunda markanın logosu gösterilir. Bu işlem için taraflar yani markayla dizi yapımcısı birbirlerine cash ödeme yapmazlar. İşlem bir tür barterdir. Böyle olduğundan olsa gerek, sözleşmelerde bir bedel yazılmaz, kimse kimseye fatura kesmez, işlem kayıtlara girmez. Bir irsaliyeyle ürün teslim edilir, işi bitince de (genelde aynı irsaliyeyle çünkü dizinin ürün casti iade irsaliyesi de düzenlemez) iade alınır. Ancak KDV mevzuatı açısından bakınca bu işlem yanlıştır. KDV Kanunun 10. Maddesi vergiyi doğuran olayları sıralamıştır: