Küreselleşme tartışmalarının geçmişi, kavramın güncel kullanımıyla yaşıt. Başlangıçta küreselleşme taraftarlarıyla –ki gelişmiş batı ülkeleri kastedilirdi- küreselleşme karşıtları –yani GÜ’lerin dışındaki ülkelerle GÜ’lerin görece yoksul, emekçi sınıfları ile göçmenler- vardı. Zaman içerisinde küreselleşme karşıtlarını oluşturanlar çok kutuplu dünya taraftarlarıyla (Avrasyacılar vs.) alternatif küreselleşmeciler (Avrupa solu ve Küresel Adalet Koalisyonu taraftarları gibi) olarak ayrıştılar. Şimdiyse ezber bozan bir şekilde Çin gibi bir ülke küreselleşmenin liberal ticaret ayağını sahiplenirken, ABD gibi küreselleşmenin mimarı ve itici gücü ülkenin başkanı ise küreselleşme karşıtı (ulusalcı/çok kutuplu) bir yöne doğru savrulmakta.
Tabi bu “savrulmaların” arkasında esasında değişen jeopolitik ve teknolojik koşullar kadar finans sektörünün yarattığı 2008 küresel ekonomik kriziyle başetmek için uygulamaya konulan parasal genişlemenin, dünyadaki üretim eksenlerinin Çin ve Uzak Doğuya kaymasına neden olması da var.
Tartışmanın bana göre de güncel karşılığı son günlerde ABD Başkanı Trump’la çevreci aktivist Greta Thunberg’in öne çıktığı iki olayla yaşandı. BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının başında “Gelecek küreselcilerin değil ulusalcılarındır” diyen Trump’a karşılık BM İklim Zirvesi’nde konuşan Thunberg dünya ülkelerinin liderlerine “Sadece Paradan Bahsediyorsunuz, Bu Ne Cüret?… Benim burada olmamam gerek, okyanusun ötesinde okulda olmam gerek. Sizler ne cesaretle bizden umut bekliyorsunuz. Boş sözlerinizle çocukluğumu ve hayallerimi çaldınız” diye seslendi.
Bir yanda inşaat zengini dolar milyarderi ve “önce Amerika” diyerek ülkesini Kyoto İklim Anlaşmasından çeken Trump –ki küresel kirliliğin en büyük besleyicilerinden biridir Amerika- diğer yanda ise gezegenin en büyük sorunu olan küresel iklim değişimine karşı tek tek ulus devletlerin bir şey yapamayacağının farkında olan, yetişkinlerin bir şey yapmaya niyetli olmadığını anlayınca harekete geçen 16 yaşındaki genç (ve gelecek) iklim aktivisti.
Bence de küreselleşme hareketi eksen değiştiriyor ve bu değişim hem çok olumlu hem de çok çatışmaya gebe gibi görünüyor.
“Bizi geçmişte görmezden geldiler ve tekrar bizi görmezden gelecekler.
“Buraya onlar hoşlansın ya da hoşlanmasın değişimin geldiğini söylemek için geldik. İnsanlar meydan okumak için ayaklanacak. Ve liderlerimiz çocuk gibi davranmaya devam ettikçe, uzun zaman önce alınması gereken sorumluluğu biz alacağız.”
0 Yorumlar